Mahfi Eğilmez, 2026 Asgari Ücret Beklentisini Açıkladı! İşte Tahmin Edilen Rakam
Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, 2026 yılı asgari ücreti için yaptığı değerlendirmede, 2025’teki satın alma gücü kaybı ve OVP’deki enflasyon tahmini dikkate alındığında, asgari ücretin en düşüğünün 33 bin 333 TL olması gerektiğini belirtti. Eğilmez ayrıca, en düşük emekli maaşının da asgari ücrete yaklaştırılması gerektiğini ifade etti.
2026 yılına yaklaşırken, asgari ücret yeniden gündemin odak noktası haline geldi. Milyonlarca çalışanın gözü, 12 Aralık'ta gerçekleştirilecek olan ilk Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına çevrildi. Ekonomistler ve yerli-yabancı kurumlar, art arda 2026 yılına yönelik asgari ücret tahminleri ve değerlendirmelerini paylaşırken, son olarak eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, kendi blogunda asgari ücretle ilgili bir yazı yayımladı.
Eğilmez, yazısında asgari ücret belirlenirken farklı kesimlerin çeşitli kaygılar taşıdığını vurgulayarak, çalışan temsilcilerinin açlık ve yoksulluk sınırlarına, işveren temsilcilerinin ise üretim maliyetlerine odaklandığını ifade etti. Hükümetin ise bütçesel olanakları dikkate alarak görüşlerini sunduğunu belirtti.
Asgari Ücret İçin Önerilen Miktar
Tarafların görüşlerini oluştururken 2025 yılındaki enflasyon oranını ve 2026 yılı için beklenen enflasyonu temel aldığını belirten Eğilmez, asgari ücret hesaplamasını yaparken ilgili verileri inceledi ve bunları referans aldı.

Eğilmez'in hesaplamaları şu şekilde oldu:
1) 2025 yılında asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi ve yıl boyunca bu rakam değişmedi.
2) 2025 yılsonu enflasyonunun yaklaşık yüzde 30 olacağı öngörülüyor. Bu, yıl başında 22 bin 104 lira olan asgari ücretin 2025 yılı boyunca yüzde 30 oranında, yani 6 bin 631 lira satın alma gücü kaybına uğrayacağı anlamına geliyor.
3) 2026 yılı için Orta Vadeli Programda (OVP) tahmin edilen enflasyon oranının yüzde 16 olması planlanıyor. Bu durum, asgari ücretin bu kaybı telafi etmek üzere belirlenmesi gerektiğini gösteriyor.
4) Her ay TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan açlık sınırı, Kasım 2025 itibarıyla 29.287 lira, yoksulluk sınırı ise 97.159 lira olarak kaydedildi.
Eğilmez, bu göstergeler çerçevesinde önce 2025 yılı için belirlenen 22 bin 104 liralık asgari ücreti, 2025 yılı boyunca yaşanan satın alma gücü kaybını telafi edebilmek için yüzde 30 artırarak bir miktar daha yükseltmek gerektiğini ifade etti.
Mahfi Eğilmez, ardından elde edilen rakamı, 2026 yılı için tahmin edilen yüzde 16’lık enflasyon oranıyla yeniden değerlendirdi. Böylelikle, 2026 yılı başında asgari ücretin, yıl boyunca yaşanacak enflasyon kaynaklı satın alma gücü kayıplarından etkilenmeyeceğini belirtti.

Mahfi Eğilmez, 20 bin 104 liralık asgari ücreti önce kayıpları kapatmak amacıyla yüzde 30 oranında artırarak 28 bin 735 liraya çıkaracağını belirtti. Bunun ardından, 2026 yılı için öngörülen yüzde 16 enflasyon ile yeniden bir hesaplama yaparak, asgari ücretin en az 33 bin 333 lira seviyesinde olması gerektiğini dile getirdi.
Eğilmez, 2026 yılında enflasyon yüzdesinin 16’yı aşması durumunda derhal yeni artışların gündeme alınması gerektiğinin altını çizdi.
Aynı zamanda, iki kişinin çalışmasının bile, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı olan 97 bin 157 lirayı aşmadığını vurguladı.
'Asgari Ücretle Eş Değerde Emekli Maaşı Belirlenmeli'
Eğilmez, yazısında emekli maaşlarına da dikkat çekti. "Asgari ücretin belirlenmesiyle olmaz" diyen Eğilmez, en düşük emekli maaşının 16 bin 811 lira olduğunu hatırlatarak bu tutarın açlık sınırının yarısı kadar olduğunu ifade etti.
Eğilmez, en düşük emekli maaşlarının yeniden düzenlenerek asgari ücrete yakın bir seviyeye getirilmesi gerektiğini belirtti.
Mahfi Hoca, sözlerini, düzenlemenin yalnızca asgari ücretle sınırlı kalmaması gerektiğini, diğer ücret alanların da bu durumdan etkilenmesi gerektiğini ve genel ücret dengesinin korunması için asgari ücretin üzerindeki maaşlara da aynı oranlarda zam yapılması gerektiği şeklinde tamamladı.
Eğilmez, bu konudaki görüşlerini şu ifadelerle sonlandırdı:
"Elbette ki bu düzenlemelerin hayata geçirilmesi, asgari ücret alanlarla birlikte diğer ücretlileri de doğrudan etkiliyor. Çünkü asgari ücrete yapılacak artışlar, daha yüksek maaş alanlara da yansıtılmak zorundadır. Aksi takdirde, tüm ücret dengesi bozulmuş olur."